15.03.2025 15:02:00

Ali Volkan NİZAMOĞLU

Çanakkale Zaferinde Cevat Paşa: İnanç, Strateji ve Destan

1915… Osmanlı Devleti, var oluş mücadelesi veriyordu. Çanakkale Boğazı, sadece bir su yolu değil, düşman için İstanbul’a açılan kapıydı. Ancak o kapının önünde, milletinin kaderini ellerinde tutan bir komutan duruyordu: Cevat Çobanlı Paşa. Onun azmi, zekâsı ve en önemlisi, vatanına olan sarsılmaz inancı, Çanakkale’yi geçilmez kılacaktı.

Çanakkale Boğazı: Ölüm Kalım Sınırı

İtilaf Devletleri’nin devasa donanması, Osmanlı’yı ezip geçeceğinden emindi. Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı: Vatanı için gözünü kırpmadan can verecek bir ordu ve ona liderlik eden bir irade. Cevat Paşa, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığına atandığında, boğazın her noktasını titizlikle inceledi. Biliyordu ki, bu savaşı kazanmak için sadece silah yetmezdi; akıl, sabır ve Allah’a olan güven gerekiyordu.

Düşmanın geçiş güzergâhını hesapladı ve büyük bir hamle yaptı: Nusret Mayın Gemisi’ne emir verildi. 7-8 Mart gecesi, boğazın karanlık sularına 26 mayın sessizce döşendi. Bu mayınlar, sadece denize değil, tarihin kaderine yerleştirilmişti.

18 Mart 1915: Çanakkale’yi Geçemediler!

Ve beklenen gün geldi… 18 Mart 1915. İngiliz ve Fransız donanması, boğazın girişine dayandı. Gökyüzünü kaplayan dumanlar, top sesleriyle karışırken, Osmanlı askerleri siperlerinde dua ediyor, vatan uğruna şehit düşmeye hazırlanıyordu.

Bir anda denizden korkunç bir patlama yükseldi. Fransız Bouvet zırhlısı, Nusret’in döşediği mayınlara çarpmıştı! Ardından İngiliz Irresistible ve Ocean gemileri de aynı akıbeti paylaştı. Boğaz, düşmana mezar olmuştu!

Düşman şaşkına dönmüştü. İtilaf Devletleri, Osmanlı’nın kısıtlı gücünü küçümsemişti. Ama anlamadıkları bir şey vardı: Bu savaş sadece silahlarla değil, imanla kazanılıyordu!

O sırada Cevat Paşa, karargâhında gökyüzüne baktı ve derin bir nefes aldı. “Biz görevimizi yaptık, gerisi Allah’ın takdiridir” dedi. Ve o takdir, Osmanlı’nın zaferiydi!

Denizden Geçemediler, Karadan Geliyorlar!

İtilaf Devletleri, denizden geçemeyeceklerini anlayınca, 25 Nisan 1915’te Gelibolu sahillerine çıkartma yaptı. Ama onları, bu toprakları anasının ak sütü gibi helal bilen Mehmetçikler bekliyordu. Cevat Paşa, askerlerine tek bir şey söyledi:

“Ölmek var, dönmek yok! Çanakkale geçilmez!”

Ve bu söz, bir milletin ruhuna kazındı.

Sonuç: Destan Yazıldı, Tarih Değişti

Çanakkale, sadece bir savaş değildi. Bu, iman ile küfrün, vatan aşkı ile emperyalizmin çarpıştığı bir mücadeleydi. Cevat Paşa ve kahraman Mehmetçik, bu mücadeleyi kazandı. Eğer Nusret Mayın Gemisi o gece harekete geçmeseydi… Eğer Cevat Paşa, boğazı bu kadar stratejik savunmasaydı… Eğer askerlerimiz şehadeti göze alarak savaşmasaydı… Bugün belki de tarih çok farklı yazılacaktı.

Ama tarih Çanakkale’nin geçilmediğini yazdı. Ve o gün, bir millet küllerinden doğdu.

Cevat Paşa, Çanakkale’den sonra da Osmanlı ordusunda önemli görevler üstlendi ve Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Genelkurmay Başkanlarından biri oldu. Çanakkale Zaferi’ndeki rolü, onu Türk askeri tarihinin en önemli isimlerinden biri yapmıştır. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Ali Volkan NİZAMOĞLU


YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.