NARDUGANINIZ MUTLU, BEREKETLİ, SAĞLIKLI, HAYIRLI UĞURLU VE COŞKULU OLSUN.
İnsanlar binlerce yıldır çeşitli nedenlerle kutlamalar yapmaktadır. Kutlama, bir şölen, toy veya eğlence şeklinde olduğu için kutlamaya katılanlar ruhen rahatlarlar. İçlerindeki sıkıntıyı atar, kutladıkları olayın paylaşımı ilkel topluluklarda da imparatorluklarda da kutlayanlara haz verir. Eski Türklerde her mevsim değişikliği (Nevruz-Hıdırellez) veya gece ve gündüzün surelerine ait belirgin değişiklikler (Nardugan) (Yeniden doğuş) zamana bağlı olağan kutlamalardır. Nardugan bugünkü takvimimize göre yılın son günlerine rastlamaktadır. Burada bir savaş ve zafer vardır. En uzun gecenin bittiği, artık günlerin uzamaya başladığı gün dönümüdür. Nar’ın yani güneşin gece ile yaptığı savaşta galip çıkmasıdır. İşte kutlanan bu galibiyettir. Nevruzda da baharın canlanması, çiçeğin bitkinin can bulması, kuşların civcivlerini, koyunların kuzularını kokladığı, Çocukların kırlarda bayırlarda koştuğu ve coştuğu günlerdir.
Nardugan kış günlerine geldiği için kürkler içinde yanan ateşin etrafında oyunlar oynanır. Ziyafetler verilir, hediyeler dağıtılır ve Akça çam süslenir ve Akça çama dilek çaputları bağlanır. Bu çaput bağlama da gündönümünde, yeni gelecek günlerde her şeyin eskisinden daha güzel olmasının arzusudur, dileğidir. Binlerce yılın geleneğidir.
Bu kutlamaların sembolleri arasında Ayaz Ata ve ren geyiklerinin çektiği kızaklar ile dağıtılan hediyeler vardır. Akça çam Sibirya/Yakutistan ve Orta Asya’nın kuzey kısımlarında yani Türklerin ülkesinde yetişir. Kürkler içindeki Ayaz Ata, ren geyikleri ve kızakları yine Türklerin ülkesinin ürünleridir. Bu geleneksel kutlamaları Hunlar, Avarlar ve Uzlar Avrupa’ya taşımışlardır. Sonra da Hristiyanların Antalyalı sözde aziz Nikola’sı Antalya’nın karlı yamaçlarında ren geyiklerinin çektiği kızaklarla dolaşır olmuştur. Antalya’da ne kar vardır, ne de ren geyiği.
Sen geleneklerine sahip çıkmazsan, birileri senin karşına Noel Baba, Baklava, Börek, kahve diye çıkıverir.
Her dinde, her millette ve her kültürde kutlama vardır. Hele gün değişimini Hunlarda olduğu gibi Mısır ve Sümer’de de görürüz. Bunların yanı sıra Mekke dahil büyük fetihler ve dünyayı değiştiren genellikle müjdeli doğumlar hep kutlana gelmiştir.
Unutulan Nevruzu giderek kutlar hale geldik. Neden unutulan Narduganı usulü çerçevesinde kutlamayalım?
Tüm sevdiklerinizle birlikte yeni gelen günleriniz, Narduganınız, Yeniden doğuşunuz mutlu, bereketli, sağlıklı, hayırlı uğurlu ve coşkulu olsun. Kalın sağlıcakla…
Prof. Dr. İbrahim Öztek
Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı