16.03.2025 12:29:00

Nezir KARAYÜN

Ramazan Ayının Bereketi ve Paylaşmanın Güzelliği

Rahmetin yeryüzüne sağanak sağanak indiği, gönüllerin arındığı, sofraların bereketlendiği mübarek Ramazan ayının tam ortasındayız. Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluştur. Ramazan sadece aç kalmak, nefsimizi terbiye etmek değildir. Aynı zamanda yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma ayıdır. Çünkü Ramazan, kalpleri yumuşatır, gözleri yaşartır, yoksulun hâlinden anlama mevsimidir.

Her yıl geldiğinde bizleri sarmalayan bu mübarek iklim, aslında büyük bir imtihanı da beraberinde getirir. Sofralarımıza oturduğumuzda, önümüzde çeşit çeşit nimetler dururken, uzaklarda bir yerde açlıktan gözyaşı döken bir çocuğu hatırlayabiliyor muyuz? Bir parça ekmek için ellerini semaya açan bir yetimin duasında olmak için ne yapıyoruz? İşte Ramazan, bu soruların cevabını vermemiz gereken en güzel zaman dilimidir.

Resûlullah (s.a.v) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurur:
"Sadaka, belaları def eder. Veren el, alan elden hayırlıdır." (Tirmizî)

Ne güzel bir müjdedir bu! Sadaka vermek, ihtiyacı olan birine yardım etmek, sadece bir insanın karnını doyurmak değildir. Aynı zamanda onun yüreğine umut ekmek, duasında yer almak, belki de onun hayatına dokunmaktır. Ramazan ayında verilen zekât, fitre ve sadakalar, sadece elimizdeki malı eksiltmez, bilakis bereketiyle çoğaltır. Çünkü infak edilen her şey, Allah katında misliyle geri dönecektir.

Ramazan’ın Gerçek Bereketi

Ramazan, yalnızca oruç tutup aç kalmakla bereketlenmez. Oruç, bizim aç bir insanın ne hissettiğini anlamamız içindir. Ama bunu yalnızca akşama kadar süren bir his olarak yaşarsak, asıl hikmeti kaçırmış oluruz. Gerçek bereket; bir yetimin başını okşamak, bir fakirin sofrasına bir kap yemek koymak, ihtiyacı olana yardım etmekle gelir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Ramazan’ı diğer aylardan farklı kılan en güzel özelliklerden birini şu hadisiyle açıklamaktadır:
"Kim bir oruçlunun iftarını açtırırsa, oruçlunun sevabı kadar sevap kazanır, üstelik oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez." (Tirmizî)

Düşünün ki birine sadece bir hurma, bir lokma ekmek ikram ederek bile, o kişinin tuttuğu oruç kadar sevap kazanabilirsiniz. Üstelik sevabı eksilmeden, kat kat artarak... Bu ne büyük bir müjde, ne büyük bir rahmettir!

Bugün Birine Dokunabiliriz

Belki bir komşumuzun ihtiyacı var, ama söylemeye çekiniyor. Belki bir akrabamızın sıkıntısı var, ama anlatamıyor. Belki sokakta yürürken karşılaştığımız bir insanın gözlerinde çaresizlik var. Onları fark edebilmek, Ramazan’ın ruhunu yaşamaktır.

Bu ayı sadece kendi ibadetlerimizle değil, çevremize kattığımız değerle de güzelleştirebiliriz. Gönüllerimizi açalım, sofralarımızı paylaşalım, elimizden geldiğince infak edelim. Çünkü verilen her şey aslında bizi zenginleştirir. Paylaşmak eksiltmez, çoğaltır. Yardımlaşmak küçültmez, yüceltir.

Ramazan’ın bereketi, yalnızca midemizi değil, gönlümüzü de doyurduğumuzda hissedilir. Allah, bizleri veren el olmaktan ayırmasın. Paylaşan, infak eden ve rahmetiyle kuşanan kullarından eylesin.

Hoşça kalın, dostça kalın…


YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.